Küçük Adımlar Büyük Değişimler...

 

Küçük adımlar büyük değişimler yaratabilir. Eline sıcak içeceğini al biraz kendinle kal. Sessizce düşün, hayal et ve bol bol not al. Sana iyi gelecek küçük de olsa bir alan yarat ya da mümkünse bir hobi edin. Kendine inan, olumsuz düşüncelerini yen. Küçük adımların nasıl büyük sonuçlara yol açabileceğine tanıklık et. 

Bugün kendin için küçücük bir adım planla ve at...

Kendi Sesini Bul ve Hikayeni Yaz...

Seni sen yapan değerlere odaklan ve hayatta gerçekten nelerin senin için anlam ifade ettiğini düşün. Bu değerleri gözeterek kararlarını ver. Kendi iç sesini dinlemek, düşüncelerine yön verecek. İçinden gelen sese kulak ver. 

Bazen dış sesler, toplumun beklentileri veya başkalarının fikirleri, kendi iç sesimizi gölgeleyebilir. Günlük tutmak, biraz yalnız kalmak, belki tercih ederseniz meditasyon yapmak, içindeki gerçek düşünceleri ve duyguları dinlemene olanak verir. 

Kendi sesini bul ve hikayeni yazmaya başla...

Yola Çıkıyoruz...

 

Uygulamak yazmak kadar kolay değil, kendimden biliyorum... Öncelikle neyi başarmak istediğimizi belirleyelim. İki soruyu kendimize sorarak yola çıkabiliriz. 'Ne yapmak istiyorum?' ve 'Neden yapmak istiyorum? sorularının cevabını bulalım. Cevapları bulmak düşündüğümüz kadar olmayacak ama bulduğumuzda yolculuğumuz daha keyifli olacak..

Hedefimizi belirleyelim.

Ben bu soruları sordum kendime ve siz bu metni okuduysanız, bu blog linkine tıkladıysanız demek ki şu anda tam olarak cevabımın içinde bulunuyorsunuz:)

Denemek Lazım...

 Scrapbooking macerasına atılmam yetmiyormuş gibi bir de bu hobime ağırlık verebileceğim bir youtube kanalı açma kararımdaki özgüven patlamasını bastırmaya çalışıyorum :)) uzunca bir süredir @mylilajournal ınstagram hesabımdan sadece kendime ait görseller paylaşarak başladığım yolculuğumu izlenilebilir (?) bir kanala dönüştürme serüveniyle devam ettirmek hevesindeyim... istemek başarmanın yarısı ya da o orana yakındı sanırım:) sürekli yapabilir miyim diye düşünmek eyleminden deneme eylemine geçiyorum, gerçekten kaybedecek hiç bir şey yok, hatta bolca mutluluk kazanabilirim... 

Motivasyonunuz Yoksa Keyif Almıyorsunuz Demektir...

 

Motivasyonunuzu sağlamanın mutlaka sınırsız yöntemi vardır, ben ara ara uygulayabildiklerimi ve hoşuma gidenleri sizinle paylaşacağım. İşte bunlardan bir kaçı:
*Yapmak istediklerinizi not edin. Böylece hedeflerinizi netleştirebilir ve onlara ulaşmak için plan yapabilirsiniz.
*Motive olmuş gibi davranın. Bu, kendinize güveninizi artırmaya ve olumlu bir tutum sürdürmeye yardımcı olabilir.
*Gülmeyi silah olarak kullanın. Kahkaha atmak ve gülmek, mutluluk hormonu olan endorfin salgılar ve stresi azaltır.
*Gitmediğiniz yerlere gidin. Yeni deneyimler yaşamak, beyninizi uyarır ve yaratıcılığınızı artırır.-
*“80/20” Pareto ilkesine önem verin. Bu ilke, sarf ettiğiniz çabanın sadece % 20’sinin tüm sonuçlarının % 80’ini etkilediğini söyler. Bu nedenle doğru işleri yapmaya ve işleri doğru yapmaya odaklanın.
*İşinizin eğlenceli yönlerine odaklanın. Ne kadar sıkıcı olursa olsun her işin mutlaka en az bir tane eğlenceli tarafı vardır. Bu yönü fark ederek işinizi keyifli hale getirmeye çalışın.

Bu Maddeleri Bir Kez Okuyarak Güne Başlayın...

 

• Kitap okuma alışkanlığı kazanır.
• Hatalarınızdan ders almayı öğrenin.
• İletişim becerilerinizi geliştirin.
• Sağlığınıza ve bedeninize dikkat edin.
• Araştırma yapmayı üşenmeyin.
• Düzenli ve planlı bir hayat tarzına geçin.
• Çevrimiçi eğitimlere katılın.
• Yeni diller öğrenin.
• Kendinizi geliştirmek için vakit geçirmek için.
• Motivasyonunuz yüksek tutunma.

Scrapbooking Serüvenim Başladı...

 

Bu ara pek çoğumuzun kendini iyi hissetmeye ihtiyacı var sanıyorum. Mutluluk  alanımı genişletmeye çalışırken scrapbooking çıktı karşıma ve bu yöntemden esinlenerek görselini paylaştığım gibi defterler süslemeye başladım. Aslında araştırdığınızda, sizin için önemli olan anıları, öykülerle, fotoğraflarla ya da yaratıcılığınızı kullanabileceğiniz sanatsal yöntemlerle ortaya koyabileceğiniz bir hobi. Ben özgür bıraktım kendimi ve içimden geldiği gibi defterlerime yansıttım beni mutlu edeni...

Bazen Vazgeçebilmek Gerek...

 

Bazen hedeflerimize ulaşabilmemiz için hayatımızda bizi olumsuz yönde etkileyen insanlara karşı da mesafe koymamız gerekiyor. Ben bunu zaman içinde tecrübe ettim, çok kolay olmasa da yapılması gerektiğine inandım. Ben kişilik olarak hırslı bir yapıya sahip değilim, dolayısıyla bana 'yapamazsın' denildiğinde ya da 'ne gerek var' denildiğinde hırslanmıyorum, mutsuz oluyorum... Yani beni mutsuz eden insanlarla vakit geçirmiş oluyorum, bunun da bana, hayallerime ya da hedeflerime hiç bir katkısı yok. İşte o zaman pek çok yerde karşımıza çıkan bu tavsiyenin doğruluğuna inanıyorum.

Sizi sürekli eleştiren, nasıl başaracağınızı değil nasıl başaramayacağınızı söyleyen, sizi ciddiye almayan, sizi gerçekten dinlemeyen, yeniliklere açık olmayan ve bu özensizliği kendi hayatında da yaşayan insanları hayatınızdan çıkarın ya da artık hayallerinizden haberi olamayacak kadar mesafe koyun..

Bu paragrafın doğruluğuna yüzde yüz inanıyorum ama uygulamak buraya yazmak kadar kolay olamayabiliyor... 

Elbette ki beni gerçekten dinleyen, yaptıklarıma değer veren dostlarımın, sevdiklerimin yapıcı tüm eleştirilerine açığım:)

Başarılı Kadınlar Ne Diyor...

Her sabah spor yapacaksın. Günaşırı falan değil, her sabah.

Hep çalışacaksın, üreteceksin. Beynin meşgul olacak, hep koşturman gereken işler olacak.

Günceli takip edeceksin. Haber izle, dergi, kitap, gazete oku. Gündemi yakala. Her konuda kendini "update" et. Yeni çıkan kitapları da bil, yeni açılan lokantaları da, bu sene moda olan renkleri de...

Evlilik şart değil, kafana takma. Gerekli de değil. One problem less 😜 (Bir problem eksik)

Çocuk meselesine gelince, yapabiliyorsan yap. Birini çok sevmek, sorumluluğunu taşımak sadece onu değil, seni de mutlu eder. 

Mümkün olduğu kadar iyi beslen.

Günlük tut, ölümden sonra da yaşamak için...

Olumlu olacaksın...

Bazı şeyleri kabulleneceksin.

Bütün kadınların seni sevmesine imkan yok. 

Demek ki bazı kadınlara dikkat edeceksin. 

Betül Mardin röportajından alıntıdır...

Kendime Tavsiyeler...

Açık havaya çık, kulağında güzel bir müzikle yürüyüş yap, enerjini pozitife çevir.

Mutlaka sana keyif veren bir hobi keşfet.

Hedefindeki kişinin nasıl biri olduğunu belirle.

Kendinle barış, kendinle iyi vakit geçir, kendine iyi davran ve hazır açık havada yürüyüşe çıkmışken kendine bir de kahve ısmarla. 

Pes etme, erteleme, engelleri ortadan kaldır ve harekete geç.

Olumlu düşün, üret, çalış, gündemi yakala, her konuda kendini güncelle.

Mümkün olduğu kadar iyi beslen.

Sana zararı dokunduğunu bildiğin insanlardan uzak dur.

İnternette boşa zaman geçirme.

Zamanı yaşlanarak değil yaşayarak geçir.

Bil ki neyi değiştirmiyorsan, onu seçiyorsun.

yeni bir ben mümkün...

Değişmek mümkün, bunun için kararlı olmak ve kararlılığını olumsuz yönde etkileyecek unsurları ortadan kaldırmak şart. Vazgeçmek, yarıda bırakmak, basit olanı tercih etmek ve her sabah yeni planlarla uyanıp, her gece yatağa girip yarın yine denerim deyip uyumak kolay... 

Zor olan ise gerçekten bir planımızın olması ve her gün o plan için çok küçükte olsa bir adım atabilmemiz. Bunun için gerçekten tutunabileceğimiz çok güçlü bir hedefimizin olması gerekiyor...

Çok okuyorum, dinliyorum, yazıyorum, karalıyorum, hepsi daha iyi bir ben için. Bana fayda sağladığını düşündüğüm her şeyi buraya not etmek istiyorum, bir gün geriye dönüp bakıp ne kadar yol katedebildiğimi görebilmek için. 

Mutluluk alanım aynı zamanda çıkış yolu, değiştirmek istediğim yönlerim, eksiltmek istediğim taraflarım, eklemek istediğim hikayelerim, hayatıma kırmızı kalemle kocaman bir başlık atıyorum, 'DEĞİŞİYORUM'...